“Bilgiye yapılan bir yatırım en yüksek faizi verir.”
​
-Benjamin Franklin
Kültür
1911 yılında Ernst Solvay ilk Solvay konferansına dönemin en parlak zihinlerini davet ettiÄŸinde, insanlığın geliÅŸiminin önünü açacak devrimsel sıçramaların ancak böylesi zihinlerin ortak çalışması ile mümkün olabileceÄŸini düÅŸünmüÅŸtü. Bu ortak çalışmanın baÅŸarısı ise ancak zamanı da aÅŸacak bir kültürün geliÅŸimiyle mümkün olabilirdi.
​
21.yy'da aynı anlayışı sürdüren derneÄŸimizin tüm faaliyetleri yeni ufukları keÅŸfetmek için gerekli olan bu yapıyı kurmak ve devamlılığını saÄŸlamaktır.
​
​
Yüksek Bilim ve Teknoloji Enstitüsü
DerneÄŸimizin uygulaması iki eksenlidir. Türkiye’de; dünyada ses getirecek bir bilim ekosistemi oluÅŸturmak ve oluÅŸan bilgi birikimini aktararak bir gelenek oluÅŸturmak.
Bilginin Biriktirilmesi: Türkiye’de bilim ve teknolojide yeni metotlar geliÅŸtirmiÅŸ olan akademisyen, mühendis ve uzmanların interdisipliner çalışmalar aracılığı ile bilgilerini bir araya getirebildiÄŸi bir ortam oluÅŸturmak;
Bilginin Aktarılması: Bu ağın, diÄŸer üstün yetenekli bireylerle usta-çırak iliÅŸkisiyle bir araya getirilerek doÄŸrudan dünya teknoloji pazarının ihtiyaçlarına yanıt verecek bilgi ve kabiliyetleri edinmesinin saÄŸlanması.
Yepyeni Bir Uygulama
Türkiye’de, üstün yetenekli öÄŸrencilere yönelik uygulamalarda (Bil-Sem vb.) “BütünleÅŸtirme” olarak geçen bir “KaynaÅŸtırma” uygulaması söz konusudur. Bu uygulamalar temelde, norm dışı özellikler gösteren öÄŸrencilerin topluma kaynaÅŸtırılmasını hedeflemektedir ve bilimde ileri gitme ya da üstün bir teknik altyapı oluÅŸturma gibi gayeleri yoktur.
​
Burada geçen üstün yetenekli tanımı ise istatistiksel olarak toplumun %3'lük kesimine denk gelen ve akademik materyali anlama ve kullanmada yetenekli bireyler olarak anlaşılmaktadır.
​
i-deha ise “Ä°leri düzey dahi” olarak isimlendirilen, toplumun 1/14.000’lik bir kısmını oluÅŸturan kısma odaklanmıştır. Bu seviyedeki çocuklar uygun eÄŸitimi aldıklarında, bilim ve teknoloji dünyasını sarsan, devrimci keÅŸif ve uygulamalar geliÅŸtirebilmektedirler.
​
Bu baÄŸlamda geliÅŸtirilmesi istenen ekosistem, eÄŸitim programları, usta - çırak iliÅŸkisi ve eÄŸitimin ekonomik aktivitelerle organik bağı açılarından tüm örneklerden ayrılmaktadır.
Bu modele en yakın örnekler ise SSCB döneminde kurulmuÅŸ olan enstitülerde bulunabilir. SSCB döneminde, benzer kabiliyetlere sahip çocuklar ülkenin önünde gelen bilim insanlarıyla, Novosibirsk’te kurulmuÅŸ bilim ütopyası; Akademgorodok’ta çalışmışlardır. Burada, Lavrantiev gibi enstitülere baÄŸlı yatılı okullarda, çocuklar imkan bulduklarında 8-9 yaÅŸlarında post doktora seviyesi askeri projelerde çalışabilmiÅŸ, patent alabilmiÅŸlerdir.
​
​
​
​